Bursa’daki yeşil vatan savaşçılarından İsmail Kuşakçı Habertürk’te soruları yanıtladı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçtiğimiz Pazar günü halen devam eden Bursa yangınında Alevler ormanlık alandan birkaç yüz metrede bulunan yerleşim bölgelerine sıçramak üzere iken ekipler çalışma başlatmıştı. Gönüllüler de vardı bu mücadelede… Yeşil vatan savaşçısı ve yangınla mücadele gönüllüsü İsmail Kuşakçı onlardan biriydi. Canla başla mücadele ediyordu. Kuşakçı muhabirin ‘kaç saattir çalışıyorsunuz’ dendiğinde ‘Onun hesabını yapmak bize yakışmaz, vatan sağolsun’ diyerek gönüllere taht kurmuştu. Kuşakçı aynı zamanda da 6 Şubat depremlerinde gönüllü çalışan isimsiz kahramanlardan birisiydi. Habertürk TV Haber ve Yayın Koordinatörü Zülfikar Ali Aydın’ın HT Manşet programında Habertürk muhabiri Emine Derya’nın sorularını yanıtlarken zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan İsmail Kuşakçı, konuşmasına ‘Şehitlerimiz başta Kazım Bayrak olmak üzere duayla yâdediyoruz. Onlar varken bize konuşmak düşmez. Onları yâdetmeden konuşmaya başlamayı ayıp görüyorum. Konuşma yeri olarak Emir Sultan Hazretleri’ni seçtik. Biliriz ki Emir Sultan Bursa’nın manevi bekçisidir. Habertürk ekibine de teşekkür ediyorum’ sözleriyle başladı. Kuşakçı, sözlerini şöyle sürdürdü: İTFAİYE EKİPLERİNİN TÜM UYARILARINA RAĞMEN “Yangını eşim haber verince, bütün işleri bırakıp gitmeyi görev olarak bildik. O sırada Gemlik’te sahildeydik. Bunu utanarak söylüyorum. Vicdanımız rahat etmedi önce Gürsu’ya gittik. Ormanda yangın söndürmeye katılan ekipleri bizi düşünerek yangın yerine girmememiz için elinden geleni yaptı. Biz girmememiz gereken yere bir şekilde girdik”. "HİÇBİR İTFAİYE ERİNİN TIRNAĞI BİLE OLAMAYIZ" Kuşakçı devamla şunları söyledi: “Araç değiştirdik ben ve iki kadim dostumla olay yerine gittik. Saat gece 01.02 sularıydı. Sabah yangın kontrol altına alınmıştı. Güvenlik amaçlı yanımıza bir şey almadık. Boş dönmemez lazım diye düşündük, çöp toplamaya başladık. Aşağıda bir hanımeefendinin acilen yardım beklediğini duyduk.Yanlış hatırlamıyorsam Emine hanım. Yangın ekiplerini oraya çağırdık. Alevler birden büyüdü. İtfaiye erlerimizin uyarısına rağmen kendimizi ekibin içinde bulduk. Hiçbir itfaiye erinin tırnağı olamayız, hakkını yemeyelim” "KAÇ SAAT ÇALIŞTIĞIMI SÖYLEMEYİ AYIP BİLDİM" Yeşil vatan savunucusu ve gönüllü Kuşakçı sözlerini şöyle tamamladı: Ben bu konuda ihtisas sahibi değilim. Bu eğitim ve bilgileri başta değerli annem, babam ve hepimizin büyüğü Emir Sultan hazretleri, Hz. peygamberimiz ve Kur’an-ı Kerim’in eşliğinde bu bilgileri aldım. Bu yüzden bir hadis-i şerifte ‘Kıyametin kopacağını bilseniz bile fidan dikin’ diyordu. Eğer yangın varsa birilerine suç atmak değil de yangını söndürmek için mücadele etmek gerektiğine inanıyorum. Yangın varken sebeplerini araştırmak bize ayıp geldi. Tıpkı 15 Temmuz ve Doğu depreminde olduğu gibi hiç hesap yapmadan yangın bölgesine gelmeyi gücümüzle, kuvvetimizle kendimize şeref bildik. O cümleyi söylemenin tek sebebi var. Belki düşünsem kaç saat çalıştığımı söyleyebilirdim. Ama o saati söylemeyi kendime ayıp bildim. Onu sadece Allah’ın biliyor olduğu inancıyla yetiştirildik biz.