40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
Lüks tüketim dünyasında yeni bir dönem başladı: ‘Süper sahte’ ekonomisi. Kalitesiz malzeme ve ucuz işçilikle üretilen taklitler artık geçmişte kalırken; onun yerini, deri dokusundan dikiş sayısına kadar orijinaliyle birebir aynı kusursuz kopyalar aldı. Fiyatları binlerce dolara ulaşsa da bu ürünler, Chanel veya Hermès gibi markaların on binlerce dolarlık çantalarına kıyasla hala cazip bir seçenek sunuyor. SAHTE ÜRÜNLERİN KÜRESEL TİCARETTEKİ PAYI 500 MİLYAR DOLARA YAKLAŞIYOR OECD-EUIPO’nun son verilerine göre, sahte ürünlerin küresel ticaretteki payı 2021 yılında yaklaşık 467 milyar dolar olarak gerçekleşti. Giyim, ayakkabı ve deri ürünleri, ele geçirilen sahte ürünlerin yüzde 62’sini oluşturarak en çok etkilenen sektörler arasında yer almaya devam etti. Sektörde “süper sahte” olarak bilinen yeni nesil ürünler, gerçekleri kadar iyi görünüyor ve 500 ila 5000 dolar arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Satıcılar, siparişinizi WhatsApp veya Telegram gibi uygulamalar aracılığıyla alıyor, gerçek zamanlı müşteri hizmetleri sunuyor ve ürünleri markalı bir kutuda kapınıza kadar getiriyor. Bu ürünleri doğrudan belirli pazardaki tüketicilere tanıtmaları için sosyal medya fenomenlerine ödeme dahi yapılıyor. Bu teknik ile birlikte çantalar hakkında konuşurken kullanılan dil de değişiyor. Örneğin, ‘Sahte’ kelimesi artık kullanılmıyor bunun yerine; replika, süper klon veya bire bir deniliyor. Görsel: Shutterstock GENÇLER 'SÜPER SAHTE'LERE YÖNELİYOR Lüks markalar için kırmızı alarm niteliğindeki bu durum, genç alışverişçilerin süper sahte ürünlere yönelmesine neden oldu. Özellikle Nisan ayında Çin’deki fabrikalarda çekilen ve lüks markaların çantalarını neredeyse bedavaya Çin’de ürettiklerini iddia eden videoların yayınlamasıyla sosyal medyada bir fırtına koptu. Lüks tüketim markaları bu iddiaları reddetse de paylaşımlar, Z kuşağı tüketicilerinin sektördeki yüksek fiyat artışları ve gerçek lüks ürünler satın alanların haksızlığa uğrayıp uğramadığı konusundaki şüphelerini pekiştirdi. Danışmanlık firması Bain & Co.’nun verilerine göre, Z kuşağı tüketicileri geçen yıl lüks markalara 2023’e kıyasla yaklaşık 5 milyar dolar daha az harcadı. Bu, yükselen faturalar nedeniyle sıkıntı yaşadıklarının ve de sahte ürünlere yöneldiklerinin bir işareti olarak görülüyor. Görsel: Associated Press İKİNCİ EL MARKALARI SAHTELERİ 'AYIRT ETMEK İÇİN' TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPIYOR Lüks ikinci el satış sitesi Fashionphile, New York’taki amiral mağazasında, gerçek bir Louis Vuitton çantanın yanında sahte bir çanta da sergiliyor. Bu, alışveriş yapanların gerçeği sahtesinden ayırt edip edemeyeceğini görmek için bir “özgünlük testi” niteliğinde. Şirketin kurucusu Sarah Davis, önde gelen lüks markalarda satış danışmanı olarak çalışan kişilerin çantaları ayırt edemediğini söylüyor. ABD’li ikinci el ürün satıcısı The RealReal, yeni sahteleri tespit etmek için çanta tokalarının metal bileşenini test etmek üzere XRF teknolojisine yatırım yapmak zorunda kaldığını açıkladı. Şirket ayrıca iç kısımlarını incelemek için X-ray cihazları da satın aldı. The RealReal’ın kimlik doğrulama direktörü Hunter Thompson’a göre, sahte ürün satıcıları çantaların dışını mükemmelleştirmiş olsalar da iç kısımda yine de bir iz bırakabiliyor. Ancak bu durum, orijinal ürünlerin sahiplerini ve firmaları etkilese de tüketiciler çok fazla etkilenmemişe benziyor. Dünyanın en büyük lüks şirketi LVMH, geçen yıl reklama 11 milyar dolardan fazla harcasa da sahtecilik karşıtı çalışmalara tek başına 45 milyon dolar harcadı. Ancak bu yetersiz görünüyor çünkü ‘süper sahtecilik’ yapanlar artık bu lüks firmaların gerçek rakipleri haline geliyor.
TZOB: Fındık para etmezse Karadeniz’de hayat durur