DOLAR

41,7343$% 0,23

EURO

48,5078% 0,43

STERLİN

55,8655£% 0,24

GRAM ALTIN

5.416,83%0,00

ONS

4.036,77%-0,09

BİST100

10.788,63%0,30

Sabah Vakti a 02:00
Çorum KAPALI 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Çorum Haberin Merkezi
  • Genel
  • Yeraltı tünelinden çıkan sonuç korkuttu: 40 bin yıl sonra uyandılar! Yeni pandemi burada mı patlak verecek?

Yeraltı tünelinden çıkan sonuç korkuttu: 40 bin yıl sonra uyandılar! Yeni pandemi burada mı patlak verecek?

Aşırı sıcaklıklar, ani yağışlar ve uzun süreli kuraklıklarla kendini gösteren iklim krizi hayatımızın merkezine yerleşti. Ne var ki iklim krizinin gözle...

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Haberin Devamı

ad826x90

Kulağa bir korku filmi senaryosunun başlangıcı gibi geliyor ancak birazdan okuyacaklarınız kurgu değil gerçek: Bundan binlerce yıl önce gezegenimizi kasıp kavurmuş olan bulaşıcı hastalık mikropları, birer birer geri dönüyor.

ABD’de bulunan şehrinde bulunan Colorado Boulder Üniversitesi’nden bilim insanları Alaska’nın buzullarında yaklaşık 40.000 yıldır donmuş halde bulunan mikroorganizmaları kasıtlı olarak yeniden canlandırdı.

Bu mikroskobik canlılar toprak, kaya ve buzdan oluşan ve asırlardır donmuş halde bulunan “permafrost” içinde hapsolmuş durumdaydı.

ad826x90

İyi haber: Bilim insanlarının yaptıkları kontrollü deneylerde, mikropların permafrost çözülür çözülmez hemen hemen aktif hale gelmediği keşfedildi.

ad826x90

Ne var ki birkaç ayın ardından mikropların uzun yıllardır uyudukları uykudan uyandıkları ve hızla büyüyen koloniler oluşturmaya başladığı görüldü.

Haberin Devamı

Araştırmacılar bu mikropların bir sonraki pandemiyi tetikleyebilecek tehlikeli patojenleri serbest bırakma potansiyeline sahip olduğunun altını çizdi.

Çalışmanın yazarı olan Colorado Boulder Üniversitesi’nden jeolog Dr. Tristan Caro, “Bunlar hiçbir şekilde ölü örnekler değil” sözleriyle uyarıda bulundu.

ad826x90

Mikroorganizmaların uyanmasının yarattığı riskler, salgın hastalık tehlikesiyle sınırlı değil. Bu canlıların uyanırken küresel ısınmayı tetikleyen sera gazlarından olan karbondioksiti atmosfere salması da endişe verici sonuçları beraberinde getiriyor.

Yeraltı tünelinden çıkan sonuç korkuttu: 40 bin yıl sonra uyandılar Yeni pandemi burada mı patlak verecek

GELECEKTE YAŞANACAKLAR GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ

Araştırmanın yazarları, deneylerini Alaska’nın Fairbanks kenti yakınlarında bulunan Permafrost Araştırma Tüneli’nde gerçekleştirdi.

Kuzey Kutup Dairesi’nin hemen güneyinde bulunan bu ürkütücü yeraltı geçidi, iklim değişikliği ile ilgili bilimsel araştırmaların gerçekleştirilmesi amacıyla 1960’larda permafrostun içine kazılmıştı.

ad826x90

“Buzlu mezarlık” olarak tanımlanan permafrost, Kuzey Yarımküre’nin neredeyse dörtte birini kaplıyor ve yukarıda da dediğimiz üzere donmuş toprak, buz ve kayalardan oluşuyor.

Haberin Devamı

Colorado Boulder Üniversitesi’ndeki uzmanlar araştırmaları için tünelin duvarlarından en genci birkaç bin yıllık, en yaşlısı ise on bin yıllık olan permafrost örnekleri topladı.

Aldıkları numunelere su ekleyen araştırmacılar, hazırladıkları karışımları 3 santigrat ve ve 12 santigrat derece sıcaklıklarında inkübe etti. (Bu sıcaklıklar bizim için soğuk olsa da Kuzey Kutbu için ılık sayılıyor.)

Dr. Caro, “Gelecekteki iklim koşullarında bu sıcaklıklar permafrostun daha derin bölgelerine ulaşacak. Böyle bir durumda, Alaska’da yaz aylarında neler olacağını simüle etmek istedik” diye konuştu.

“MESELE YAZ MEVSİMİNİN UZAMASI”

Mikropların insanları enfekte etmesi çok olası görülmüyordu. Yine de bilim insanları uyandırdıkları canlıları kapalı haznelerde tuttu.

Haberin Devamı

Koloniler birkaç ay içinde yavaş yavaş büyüdü. Bazı durumlarda günde 100.000 hücreden sadece biri değişti. (Bilim insanları bu durumu “yavaş uyanış” olarak tanımlıyor.)

Ancak mikrobiyal topluluklar altı ay içinde ‘dramatik değişiklikler’ geçirdi ve çevredeki yüzeylerden farklı güçlü topluluklar oluşturdu. Bazıları gelişen mikroorganizma topluluklarından oluşan ve temizlenmesi zor yapışkan tabakalar olan ‘biyofilmler’ dönüştü.

Genele bakıldığında sonuçlar, mikropların sıcak bir dönemden sonra havaya büyük miktarlarda sera gazı salmaya başlayacak kadar aktif hale gelmesinin birkaç ay sürebileceğini gösteriyor.

Yeraltı tünelinden çıkan sonuç korkuttu: 40 bin yıl sonra uyandılar Yeni pandemi burada mı patlak verecek

Haberin Devamı

Öte yandan bu durum, Kuzey Kutbu’ndaki yazlar ne kadar uzun sürerse, mikropların eriyip yeniden uyanma olasılığının o kadar yüksek olacağı anlamına geliyor.

Dr. Caro, “Alaska’da yazın tek bir günün sıcak geçmesi mesele değil. Asıl önemli olan, yaz mevsiminin uzaması ve yüksek sıcaklıkların sonbahar ve ilkbahara kadar uzaması” dedi.

Permafrostun çözülmesi sırasında karbondioksitin yanı sıra daha güçlü bir sera gazı olan metan rezervlerinin atmosfere salınması da söz konusu.

İNSANLARA VE HAYVANLARA BULAŞIR MI?

Bilim dergisi Journal of Geophysical Research: Biogeosciences’ta yayımlanan çalışma kapsamında, permafrosttaki mikropların hücre zarlarını oluşturmak için farklı türde yağlı lipitlere ihtiyaç duydukları da gösterildi.

Haberin Devamı

Araştırmacılar bu bileşiklerin, mikropların dondurucu soğukta ve karanlıkta binlerce yıl boyunca hayatta kalmasına yardımcı olmuş olabileceğini vurguladı.

Mikropların yeniden uyanmadan önce bu kadar uzun süre hayatta kalabilme becerileri, Kuzey Kutbu’ndaki erimenin insanlık için yeni ve ölümcül hastalıkların yayılmasına yol açabileceği endişesini tetikliyor.

Bu bağlamda içimizi bir nebze olsun rahatlatan detaylarından biri, permafrostta yaşayan mikropların hayatta kalmak ve yayılmak için insan ya da hayvan gibi bir konağa ihtiyaç duyması.

Permafrostun yüksek enlemlerde ve yüksek rakımlı bölgelerde bulunması, mikropların konaklara ulaşmasını önlüyor.

Yine de böyle bir mikroorganizmanın vahşi memelilere veya insanlara sıçramasını sağlamak için tek bir talihsiz enfeksiyon senaryosu yeterli olabilir.

Yeraltı tünelinden çıkan sonuç korkuttu: 40 bin yıl sonra uyandılar Yeni pandemi burada mı patlak verecek

Örneğin 2022 yılında, 48.500 yıl boyunca Sibirya’nın donmuş topraklarında saklı kalmış olan Pandoravirus adlı eski bir virüs yeniden canlandırıldı.

Virüslerin insanlar için bir risk oluşturmadığı düşünülse de bilim insanları buzların erimesiyle ortaya çıkan diğer virüslerin “felaket” yaratabileceği ve yeni salgınlara yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

İsveçli bulaşıcı hastalık uzmanı Dr. Brigitta Evengård, antibiyotiklere karşı oldukça dirençli olan bakterilerin neden olduğu pandemilerin Kuzey Kutbu’ndan yayılabileceği konusunda uyardı.

Dr. Evengård Greenpeace’e yaptığı açıklamada, “Permafrosttan çıkabileceğini bildiğimiz iki virüs var: Birincisi şarbon ikincisi çiçek virüsü. Bunun dışında tam bir bilinmezden bahsediyoruz” dedi.

Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayımlanan bir başka araştırma da küresel sıcaklıkların yükselmesi nedeniyle eriyen buzullar, bir sonraki ölümcül pandeminin nedeni olabileceğine işaret etti.

Arktik’teki Hazen Gölü’nden alınan örnekleri inceleyen bilim insanları, iklim değişikliğinin virüsün başka bir türe sıçraması riskini nasıl etkileyebileceğini araştırdı.

Sonuçta, buzulların erimesiyle birlikte açığa çıkan suyun patojenleri yeni konakçılara taşıyabildiği ve hastalıkların yayılma olasılığını artırdığını ortaya koydu.

Küresel ısınmanın Kuzey Kutbu’ndaki virüsleri yeni ortamlar ve konaklara taşıyabileceğini, sonuçta da “viral yayılma” riskinin artırabileceğini ifade eden araştırmacılar, “Yayılma riski, iklim değişikliğinin bir göstergesi olan buzul erimesinden kaynaklanan akışla birlikte artar. İklim değişikliği, potansiyel viral vektörlerin ve rezervuarların türlerinin dağılımını da kuzeye kaydırırsa, Kuzey Kutbu yeni pandemiler için verimli bir zemin haline gelebilir” ifadelerini kullandı.

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Sisi Gazze törenine davet etti… Trump: ‘Pazar günü Mısır’a gidebilirim’

HIZLI YORUM YAP