DOLAR

42,9384$% 0.07

EURO

50,6427% 0.15

STERLİN

58,0016£% 0.01

GRAM ALTIN

5.993,49%-4,10

ONS

4.325,87%-4,52

BİST100

11.150,90%-1,27

Sabah Vakti a 02:00
Çorum °
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

2025 yılının magazin olayları

Bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanırken, 2025'te magazin dünyasında da pek çok olay yaşandı. Bazı haberler, Türkiye'nin gündemine de taşındı. En çok iz bırakanları, Habertürk okuyucuları için derledik

ad826x90

FERDİ TAYFUR’UN MİRAS KAVGASI

Arabesk müziğin efsane ismi Ferdi Tayfur’un vefatının üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen mirası hâlâ paylaşılamadı. Vasiyete göre; Ferdi Tayfur’un Yalova ve İstanbul’daki bazı taşınmazları; Darüşşafaka Cemiyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Lösemili Çocuklar Vakfı’na (LÖSEV) bağışlanmıştı.

ad826x90

Marmaris Beldibi’ndeki iki daire ve İstanbul’un Fatih ilçesindeki bir daire; Darüşşafaka Cemiyeti’ne, Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki 8 villa; LÖSEV’e, Bolu’nun Mudurnu ilçesindeki bir daire ise TSK’ya bırakılmıştı.

imur Turanbayburt – Tuğçe Tayfur Aydın

Merhum sanatçının diğer mal varlıkları ise çocuklarına, torunlarına, yeğenlerine ve eşi Zeliha Tayfur Bayburt’a miras olarak bırakılmıştı. Vasiyet listesinde; oğlu Timur Turanbayburt ile sağlığında davalık olduğu kızı Tuğçe Tayfur Aydın yer almadığı ortaya çıkmıştı.

Vasiyetin açıklanmasının ardından, Timur Turanbayburt ile Tuğçe Tayfur Aydın, vasiyete itiraz etmiş ve kayyum atanması talep etmişti. Avukatları Edanur Türker Yıldız, vasiyete karşı çıktıklarını belirterek, Türk Silahlı Kuvvetleri, Darüşşafaka Cemiyeti ve LÖSEV’e yapılan bağışlar hariç tüm mal varlığına tedbir konulmasını ve kayyum atanmasını istemişti. Tuğçe Tayfur Aydın; “7 yeğen fazla fazla para kazandı, haksızlıktan dolayı artık susmuyorum” diyerek, sessizliğini bozdu.

ad826x90

“HEYET RAPORU OLMADAN VASİYETTE TEK DOKTORUN İMZASI VAR”

Babasının vasiyeti hakkında da konuşan Tuğçe Tayfur Aydın; “Heyet raporu olmadan vasiyette tek doktorun imzası var. Babam hastanedeyken ‘Grip’ dediler, cenazesi geldi” dedi.

Vasiyetinde geçen isimler şöyle; Ferdi Tayfur’un ilk ve tek resmi evliliğini Zeliha Turanbayburt (ortada) ile yaptı. Ferdi Tayfur eski eşine mirasından pay bıraktı. Çiftin bu evlilikten Tuğba ve Funda adında iki kızları doğdu. Ferdi Tayfur; evli olan kızları Tuğba Dınız ile Funda Doğrul’un ikişer çocuğuna miras bıraktı. Ferdi Tayfur’un torunları; Ulaş Dınız, Derin Dınız, Zeynep Doğrul ve Can Doğrul, dedelerinin mirasından paylarını alacak.

Tuğba Turanbayburt – Zeliha Turanbayburt – Funda Turanbayburt

Ferdi Tayfur, son birlikteliğini Habibe Ümyani Demir ile yaşadı. 64 yaşındayken bir kez daha babalık sevinci yaşayan Ferdi Tayfur’un bu birliktelikten de Taha Turanbayburt adında bir oğlu daha dünyaya geldi. Sonrasında Ferdi Tayfur ile Habibe Ümyani Demir yollarını ayırdı. Taha Turanbayburt da babasının mirasından üzerine düşen hakkı alacak.

ad826x90

Taha Turanbayburt – Ferdi Tayfur

Ferdi Tayfur ayrıca, yeğenleri; Nefes Lila Gözalıcı, Şirin Gözalıcı, Ferdi Tayfur Turanbayburt, Buse Turanbayburt ve Emirhan Turanbayburt’a, diğer taşınmazlarını, beste, müzik ve telifli eserlerinin haklarını ise Nilüfer Turanbayburt’a bıraktığı öğrenildi.

AYŞE BARIM’IN TUTUKLANMASI

Ünlü isimlerin menajeri Ayşe Barım, oyuncularını Gezi Parkı eylemlerine katılmaya zorladığı ve eylemlerin planlayıcılarından olduğu iddiasıyla 27 Ocak’ta tutuklandı.

Ayşe Barım, mahkemede; “Bu yaşadığım haksız süreç beni korkutuyor. Adaletin varlığına inanmak istiyorum ama çaresizim, biraz zorlanıyorum. Tek başına bir hücrede savaşıyorum. Yorgunum da…” sözleriyle kendini savundu. Ayşe Barım, konuşmasının devamında; “Vatandaş olarak ülkesine sorumluluklarını yerine getirmiş, 19 yaşından beri çalışan üreten bir kadınım. Çok ağır ithamlarla tutukluyum. Her gün kendime ‘Ben neden buradayım, ne yaptım?’ diye soruyorum. Bu yaşadığım haksız süreç beni korkutuyor. Çaresizim biraz zorlanıyorum. Tek başına bir hücrede savaşıyorum. Sunulan somut deliller kimseyi hasta olduğuma ikna etmedi. Çok kez hastaneye tetkik için gittim. Adli Tıp Kurumu’nun neden beni tekrardan hastaneye sevk ettiğini anlamıyorum, tedaviyi reddetmiyorum. Raporlarım acilen ameliyat olmam gerektiğini belirtiyor. Tedaviyi kendi hocalarımla yaptırmak istiyorum. Kalp ameliyatımı geciktirirsem kalp nakline gidecek boyutta olduğuna dair raporlarım var. Yeni anevrizmanın olduğuna dair raporlarım var. Bu hayati risk taşına iki ameliyatı temel yaşam hakkımla kendi şartlarımla yaptırmak istiyorum. Sonraki dönemi cezaevinde geçirmeme imkan yok. Tanıklar ifade verdi, toplanacak delil kalmadı. Tutuksuz yargılanmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis talebiyle yargılanan Ayşe Barım, 1 Ekim’de tahliye edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karara yönelik itirazı sonucunda 2 Ekim Perşembe günü tekrar tutuklandktan sonra yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle tedbirli olarak bir kez daha tahliye edildi. Barım, tedavi görmeye devam ediyor.

Menajer Ayşe Barım hakkında yürütülen Gezi Parkı soruşturmasında, savcılığa ifade veren Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, ‘yalan tanıklık’ yaptıkları iddiasıyla 4’er yıla kadar hapis talebiyle hâkim karşısına çıktı. Mahkeme Halit Ergenç’i 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına, Rıza Kocaoğlu’nu ise 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

BABALIK DAVASINDA KARAR

Fatma D.’nin, iş insanı Hacı Sabancı’ya açtığı babalık davası şubat ayında sonuçlandı. Babalık testi raporunda Hacı Sabancı’nın yüzde 99.99 küçük ‘Uzay’ın babası olduğu tespit edildi.

Hacı Sabancı, davayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. İtiraz dilekçesinde; “Yüzde 99.99 oran müvekkilin, baba olduğunu göstermeye yeterli bir oran değildir” denildi.

Hacı Sabancı ile Nazlı Sabancı, 2021’de evlendi. Çiftin, 2023’te Arzu Alara adını verdikleri kızları dünyaya geldi.

VOLKAN KONAK’IN ÖLÜMÜ VE OED CİHAZI

Volkan Konak, 31 Mart’ta Kıbrıs’ın İskele kentindeki bayram programı sırasında bir anda sahnede yere yığıldı. Sahnede kalp krizi geçiren Konak’a yapılan kalp masajının ardından Gazimağusa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak Volkan Konak, yapılan müdahalelere rağmen 58 yaşında hayata veda etti.

2024’te sahnede vefat eden Metin Arolat ile Volkan Konak’ın vefatlarının ardından OED (Otomatik Eksternal Defibrilatör) cihazı gündeme geldi.

Vokan Konak’ın konserinde, kalbe şok uygulaması yapmaya yarayan cihazın olmaması tedbir tartışmalarını beraberinde getirdi.

Bunun üzerine şarkıcı Cenk Eren, artık konserlerinde ilk yardım eğitimi almış ekibiyle OED (Otomatik Eksternal Defibrilatör) cihazı bulundurduğunu söyledi.

POLİSİN ÜZERİNE ARAÇ SÜRDÜ

27 Temmuz’da Dilan Çıtak, Bodrum’da öğle saatlerinde; kamyonetiyle emniyet şeridinden seyrederek trafik güvenliğini tehlikeye düşürdü.

Bunun üzerine polisler, Dilan Çıtak’ı durdurup ehliyet ve ruhsat sordu. Durdurulmasına bir hayli içerleyen Çıtak, aniden hareket ettirdiği aracını polislerin üzerine sürdü. “Dur” ihtarına uymayan Çıtak, kaçmaya çalışırken polislerden birinin silahını çekip havaya iki el ateş etmesiyle durduruldu.

Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edilirken Dilan Çıtak, kendisini kamyonetine kilitledi. Bir süre sonra kamyonetten inen Çıtak, karakola götürülerek; ‘Trafiği tehlikeye düşürmek’, ‘Dur ihtarına uymama’, ‘Kamu görevlisine direnme’ gibi suçlamalarla gözaltına alındı.

Dilan Çıtak, ertesi günü adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip; “Panikledim, stres yaşadım” diyen Çıtak, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Dilan Çıtak, Eylül 2024’te yolculuk ettiği uçakta kabin memuruna saldırarak karakolluk olmuş, THY tarafından ‘Kara Liste’ye alınmıştı.

TACİZ İFŞASI

Oyuncu Doğa Lara Akkaya, ağustos ayında, 2022’de yayınlanan ‘Tozluyaka’ dizisinde birlikte rol aldığı oyuncu Tayanç Ayaydın’ın kendisini taciz ettiğini söyleyerek, mesajlarını yayımladı.

#resim#1324584#

Doğa Lara Akkaya, Tayanç Ayaydın’ın kendisine attığı; “Dünyanın en güzel kadını! Mutlu yıllar” mesajını sosyal medya hesabından ifşa etti. Mesajlarda Akkaya’nın, oyuncuya; “Dünyanın en güzel kadını sence de karın değil mi?” karşılığını verdiği görüldü. Ayaydın’ın daha sonra da; “Sen çok özelsin benim için” yazdı. Bunun üzerine Doğa Lara Akkaya’nın ise; “Lütfen bana bu şekilde yazma. Çünkü bir süredir söylediklerinden ve mesajlarından rahatsızlık hissediyorum ve ne diyeceğimi bilemiyorum. Bence bu yanlış bir şey” şeklinde cevap verdiği görüldü.

Yaşananların ardından Tayanç Ayaydın, “Kimseyi taciz etmedim” derken özür dileyip şunları söyledi: Adım, bazı mesaj ifşalarında yer aldı. Artık doğrudan ve net bir şekilde konuşma zamanı geldiğine inanıyorum. Açıklama yapmayı ertelememin sebebi duygusal bir tepki vermek istemem ve durumu sakin, bilinçli bir şekilde değerlendirmek istememdi. Yılbaşı gecesi bir meslektaşıma bir mesaj gönderdim. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu mesajın kötü niyet taşımamasına rağmen uygunsuz olarak algılanabileceğini görüyorum. Bunun için içtenlikle özür dilerim. Gelen yanıt bana mesajın hoş karşılanmadığını açıkça gösterdi ve ben de iletişimi sürdürmedim. Şunu da açıkça belirtmeliyim: Düşüncesiz davranmış olabilirim ama kimseyi taciz etmedim. Taciz; ısrar, baskı ya da birinin sınırlarını ihlal etmek demektir. Ben bunların hiçbirini yapmadım. Tepkiyi anladığım anda durdum. Tacizin her türlüsü kabul edilemez ve kadınların seslerini yükseltebilmesi, kendilerini güvende hissedebilmeleri her zaman korunmalıdır. Böylesine ciddi bir suçlamayla bugün ilişkilendirilmek, yaşanan olayın yalnızca tek bir düşüncesiz mesajdan ibaret olması benim için son derece üzücü. Kamuoyunda oluşan algının hatamla orantısız şekilde büyüdüğünü görüyorum. Bunun sonuçlarının ağırlığı beni haksız bir mağduriyetle karşı karşıya bıraktı. Bu nedenle kendimi adımı ve itibarımı korumak için yargı yoluna başvurmak zorunda hissediyorum. Bu adım, kadınların seslerini duyurma hakkına karşı değil, yalnızca bana yönelen haksız ve ağır zararı gidermeye yöneliktir. 20 yıllık profesyonel hayatım boyunca pek çok değerli meslektaşımla saygı, işbirliği ve güven temelleri üzerinde çalıştım. Bugüne kadar bu tür bir olayla hiç karşılaşmadım. Bunun aksini düşünen bir çalışma arkadaşım varsa lütfen kanıtıyla ortaya çıkmaktan çekinmesin. İstemeden kalbini kırdığım herkesten özür diliyorum. Tek dileğim, gerçeğin adil bir şekilde anlaşılması ve hepimizin yoluna güven ve huzur içinde devam edebilmesidir. Saygılarımla.

Mesut Süre

Tayanç Ayaydın’ın ardından fotoğrafçı Mesut Adlin’in küçük yaşta biriyle yaptığı iddia edilen mesajlaşmalar sosyal medyada ifşa edildi. Sonrasında komedyen Mesut Süre ve oyuncu Mehmet Yılmaz Ak hakkında da taciz iddiası ortaya atıldı.

PROGRAM EKİBİNDEN AYRILIK KARARI

Sosyal medyada gündem olan iddialar sonrasında İlişki Testi ve İda İletişim Medya Danışmanlık Prodüksiyon Hizmetleri tarafından yapılan açıklamada; “İlişki Testi programının yaratıcı yapımcı ekibi olarak, Mesut Süre ile bir daha çalışmayacağımızı ilan ederiz. Bütün mağdurların yanındayız. Şok içindeyiz, mahcubuz. Sayfamızı sesinizi duyurmaya ayıracağız. Yaşadıklarınızı İlişki Testi hesabından duyurmaya söz veriyoruz” ifadeleri kullanıldı. Bu gelişmelerin ardından Mesut Süre, yaptığı açıklamada iddiaların gerçek dışı olduğunu söyledi.

Mehmet Yılmaz Ak

Mehmet Yılmaz Ak ise; “Bazı sosyal medya hesapları, haber mecraları ve kişiler üzerinden, şahsım hedef gösterilerek aslı astarı olmayan çirkin ithamlarda ve iftiralarda bulunulduğu, bu çirkin ithamların ve iftiraların hiçbir gerçeklik payı olmadığını belirterek, bu iftirayı ‘iddia’ adı altında servis ederek kişiliğime, değer yargılarıma ve kariyerime zarar vermeye çalışan tüm kişi ve kurumlara avukatlarım tarafından hukuki sürecin başlatılacağını bildirmek isterim” dedi.

ÖZCAN DENİZ’İN AİLE KAVGASI

Özcan Deniz’in, annesi Kadriye Deniz ve ağabeyi Ercan Deniz ile yaşadığı gerginlik, uzun süredir magazin gündemini meşgul etti. İlk tartışma Kadriye Deniz’in oğlu Özcan Deniz’in, Samar Dadgar evlenmesine karşı çıkmasıyla başladı. Sonrasında da Ercan Deniz ile aralarındaki anlaşmazlıklar, iş ve finansal konular üzerinden patlak verdi.

Kadriye Deniz – Özcan Deniz – Samar Dadgar

Tartışma; Özcan Deniz’in Ercan Deniz’i ortak oldukları şirketlerinin içini boşaltmak ve büyük miktarda parayı zimmetine geçirmekle suçlamasıyla başladı. Ercan Deniz, kız kardeşleri; Melek, Sibel ve Nurcan’ın Özcan Deniz ile anlaşarak şirketteki gayrimenkulleri, Özcan Deniz’e devrettiğini ve kendisinin mallarının elinden alındığını iddia etti.

Özcan Deniz – Ercan Deniz

Bu süreçte Özcan Deniz’in, eşi Samar Dadgar’a ve onun akrabalarına vatandaşlık aldırabilmek için tapuları sahte sözleşmelerle devretmeye çalıştığını da ileri sürdü. Annesi ve uzun yıllardır menajerliğini üstlendiği ağabeyini hayatından çıkardığını söyleyen Özcan Deniz, sonrasında Ercan Deniz’in suçlamalarıyla karşı karşıya gelmiş ve ağabey – kardeş mahkemelik oldu. Özcan Deniz, kendisini ölümle tehdit edip, eşi Samar Dadgar’a küfür eden ağabeyi Ercan Deniz’i şikâyet etti. Mahkeme tarafından Ercan Deniz’in, kardeşi Özcan Deniz ile Samar Dadgar’a 2 ay boyunca yaklaşmamasına karar verildi.

“BARIŞIN”

Yaşananların ardından Kadriye Deniz, bir televizyon programına bağlanarak sessizliğiniz bozdu. Kadriye Deniz; “Biz mutlu bir aileydik. Uğursuz Samar, Özcan’a akıl veriyor. Seni, Allah’a havale ettim. Yalvarıyorum Rabbim’e, iki oğlum bir araya gelsin. Ercan, Özcan’ı çok özledi. Ne zaman onunla ilgili konuşsa ağlıyor. Ercan, kendine hakim ol. İki oğlumun da barışmasını istiyorum. Gerekirse Cumhurbaşkanı’na gideceğim. Barışın yoksa o villaları yakarım. 3 villanın kurbanı olmayın. Artık taştı, yeter! Borçları beraber ödeyin. Sen ödemedin, ağabeyin ödemedi. O banka borcu 40 milyon TL’den 85 milyona çıktı. Günah… Sağlığınız elinizden gidecek” dedi.

Özcan Deniz'in 3 villasının bulunduğu site havadan görüntülendi.

3 VİLLA KONUSU

Özcan Deniz hakkında, Sarıyer’de sit alanı içerisinde bulunan arazideki 3 villaya eklemeler yaptığı gerekçesiyle “İmar kirliliğine neden olma” ve “Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından soruşturma başlatılmıştı. Özcan Deniz, durumu savcılığa da anlattığını söyleyerek; “Deniz Film, Ercan Deniz’e ait bir firma. Bu inşaat, benim finanslarımla Ercan Deniz tarafından yapıldı.

Sonrasında talep ettiğimde ise verilmedi ve ben kendimi korumak için intifa hakkı aldım. Sonra da mallarımın bana iade edilmesi için dava açtım ve iş çok başka bir yere gitti. Kendisi de beyan etti zaten ‘Orası yıkılacak, yıkılsın’ dedi. Sanki ben yapmışım gibi ekranlara ‘çıkıp yıkılsın’ dedi. Niyetini zaten biliyoruz. ‘Orası yıkılsın ki arsa benim olsun. Madem evden çıkmıyorsun ben de evi yıktırayım, arsa benim, arsayı satayım parayı indireyim.’ Böyle bir şey olmayacak. Orası yıkılsa dahi ben orada çadır kurup oturacağım. Orası benim çocuğumun hakkıdır, hukukudur, emeğimdir, kimse de onu yiyemez” dedi.

GÜLLÜ’NÜN KIZI TUTUKLANDI

Şarkıcı Güllü, 26 Eylül’de Yalova Çınarcık’taki evinin terasından düşerek hayatını kaybetti. Şarkıcının oğlu Tuğberk Yağız Gülter; “Annem değerli sanatçı Güllü’yü bu gece yaşanan elim bir kaza sonucu kaybetmiş bulunmaktayız. Sosyal medyada yayınlanan intihar haberleri asılsızdır” dedi.

Ancak Güllü’nün vefatının ardından şarkıcının sahne aldığı mekânının sahibi Ferdi Aydın, Güllü’yü kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in öldürdüğü iddiasıyla Yalova Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu. Aydın, elindeki WhatsApp yazışmalarını ise kanıt olarak gösterdi.

Güllü – Ferdi Aydın

WhatsApp yazışmalarında, Tuğyan Ülkem Gülter’in, Bircan isimli arkadaşına, annesinin ölmesini istediğine dair mesajlar yolladığı ortaya çıktı. Tuğyan Ülkem Gülter’in annesi hakkında; “Ölsün, ölmüyor. Ne olur bir şey yap” ifadelerini kullandığı görüldü.

Tuğyan Ülkem Gülter

Tuğyan Ülkem Gülter, Ferdi Aydın’ın suç duyurusunun ardından yeniden ifadeye çağrıldı. Tuğyan Ülkem Gülter’in, savcılığa verdiği ifadede; “Gösterilen mesajlar bana ait, kabul ediyorum ama ben bu mesajları ara ara annemle tartıştığım zamanlarda yazıyordum. Annemi öldürmedim” dediği öğrenildi. Tuğyan Ülkem Gülter; “Ben iki buçuk saat savcıya ifade verdim. Eğer bunlar doğru olsaydı, savcı beni bırakır mıydı?” ifadelerini kullandı.

Tuğyan Ülkem Gülter ile illgili hemen hemen her gün yeni bir iddia ortaya atıldı. Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, soruşturmaya ilişkin dosyada hiçbir şüphe kalmaması için çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü söyledi.

Güllü'nün düştüğü pencere.

Tüm şüpheler üzerinden durulurken, dosyaya bir savcı daha atandı. Dosyaya bakan savcı sayısı 3 oldu.

Güllü’nün öldüğü akşam olay yerinde olan Sultan Nur Ulu’nun, savcılıktaki ifadesinde; “Biz oynadıktan sonra Gül Anne, yüzünü cama dönük haldeydi. O esnada dizlerinin az yukarı kısmından Tuğyan, sarılarak Gül Anne’yi itti ve böylelikle dengesini kaybedip düştü. Ben şok oldum. Sonrasında Tuğyan, bana ‘koş’ dedi. Aşağı koştuk” dedi. Tuğyan Ülkem Gülter, “Yakınının kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklandı.

ÜNLÜLERE UYUŞTURUCU OPERASYONU

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8 Ekim’de başlattığı uyuşturucu soruşturması kapsamında, şarkıcı, oyuncu ve fenomenlerin de aralarında bulunduğu 19 ünlünün İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda ifadeleri, saç ve kan örnekleri alındı.

Kubilay Aka

19 ünlü isimden 8’inin saçında veya kanında uyuşturucu madde, 4’ünün ise antidepresan ilaç maddesi tespit edildi. Oyuncular Kubilay Aka, Metin Akdülger, Kaan Yıldırım, Defne Samyeli’nin kızları Derin Talu ile Deren Talu ve Dilan Polat ile Engin Polat’ın test sonuçlarında uyuşturucu madde tespit edildi.

Deren Talu – Defne Samyeli – Derin Talu

Aralarında; Hadise, İrem Derici, Mert Yazıcıoğlu, Özge Özpirinçci, Duygu Özaslan, Demet Evgar ve Meriç Aral gibi sanatçıların bulunduğu 7 ismin saç ve kan örneklerinde herhangi bir maddeye rastlanılmadı. Raporları temiz çıkan isimlerin dosyası takipsizlikle sonuçlandı. Uyuşturucu operasyonunun ikinci adımında haklarında yakalama kararı çıkarılan Şevval Şahin ile Şeyma Subaşı henüz yurt dışından dönmedi.

Dilan Polat – Engin Polat

“OYUNCULUK KUTSALLIK MI?” POLEMİĞİ

Berna Laçin, bir dizide fakir bir kızı canlandıran Hilal Altınbilek için; “En bariz estetikli birine, mahallenin fakir kızı rolünü vermek kimin fikriydi acaba?” dedi.

Berna Laçin

Dilan Çiçek Deniz de, “Herkesin, her konu hakkında çok fazla fikri var. Bazı şeylerin söylenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Oyunculuk o kadar kutsal bir meslek değil. Doktorluk, öğretmenlik gibi kutsal mesleklerimiz var” diyerek, Berna Laçin’e göndermede bulundu.

Dilan Çiçek Deniz

Dilan Çiçek Deniz’in bu sözlerinin ardından oyuncular arasında polemik başladı. Kimi; mesleğini kutsal oluğunu, kimi de o kadar abartılmaması gerektiğini söyledi. Kimileri de her mesleğin kutsal olduğunu dile getirdi.

Hilal Altınbilek

Ekin Türkmen: Oyunculuk çok kutsal bir meslek. Yazık! Bıktım sizlerden kapladığınız alanlardan! Saygısız hiyerarşi bilmeyen cahiller.

Burak Sergen: Ben doktor ve öğretmen oynayabilirim ama onlar benim yaptığım şeyi yapamazlar. Oyunculuk, dünyanın en kutsal mesleği.

Burak Sergen

Pelin Akil: Oyunculuğun kutsal bir meslek olduğunu düşünmüyorum. Değersiz olduğunu da düşünmüyorum. Bütün mesleklerin kendi değerleri var. Oyunculukta birinin kalbine dokunup düşünüyorsak bence çok kıymetli. Kutsallık, bana başka şeyler düşündürüyor.

Nevra Serezli: Kutsallık, çok iddialı bir söz. Kutsal demek için başka mesleklere kutsal demek lâzım. İnsan hayatıyla direk ilgili olanlar; cerrahlar, doktorlar, pilotlar onların mesleği daha kutsal buluyorum açıkçası. Bizim bir riskimiz yok açıkçası. En kötü şartla ‘Kötü oynadı’ denir ama hayat kurtarmak çok daha önemli. Kutsal bir meslek. Onun için o biraz büyük bir söz.

Çağatay Ulusoy: O kadar kutsal bir iş yaptığımızı düşünmüyorum.

Çağatay Ulusoy

Gizem Erman Soysaldı: Oyunculuk kutsal değil ama son derece ciddiye alınması gereken, disiplin, emek ve teknik beceri isteyen bir meslek. Sigortasız güvencesiz çalışma koşulları, uzun çalışma saatleri, güvensiz alanlar, iş kaybetme korkusuyla ses çıkaramama gibi sektör koşullarında ekstra bir mücadele gerekiyor ama ben meslektaşlarımı Oyuncular Sendikası’na üye olmaya, koşulların düzelmesi için birlikte mücadele etmeye davet ediyorum.

Caner Cindoruk: Bence her meslek kutsaldır. O sevmek en önemlisi. İşinizi seviyorsanız kutsaldır. Zoraki seviyorsanız sıkıntı vardır.

Melis Sezen: Yaptığımız her şey kutsaldır. Tahta kaşık kutsaldır. Kalbinden emek verdiğin her şey kutsaldır. Sevginin olduğu her yer kutsaldır.

GÜZELLİK YARIŞMASINDA ‘APTAL’ KRİZİ

2025 Kainat Güzellik Yarışması (Miss Universe) bu yıl, Tayland’da gerçekleştirildi. Meksika Güzeli Fatima Bosch, 2025 Kainat Güzeli tacının sahibi oldu. Ancak yarışmadaki ‘Aptal’ krizi finali gölgede bıraktı.

Fatima Bosch

Miss Universe Organizasyonu’nun Asya ve Okyanusya Başkan Yardımcısı Nawat Itsaragrisil’in, 25 yaşındaki Fátima Bosch’a o gün erken saatlerde bir sponsor çekimine katılmaması nedeniyle soru sormasıyla, etkinliğin canlı yayınlanan töreni sırasında yaşandı.

Miss Universe Tayland’ın resmi Facebook sayfasında yayınlanan görüntülerde; Nawat Itsaragrisil, Fátima Bosch’tan kameraların önünde ayağa kalkıp kendini açıklamasını istedi. Meksika Güzeli’nin başkana yarışmadaki arkadaşları önünde azarlanmak istemediğini söylemesi üzerine Nawat Itsaragrisil, “Sana konuşma fırsatı vermedim. Hâlâ konuşuyorum, hâlâ konuşuyorum, dinle!” diye çıkıştı.

Bosch, Nawat’ı, bir kadın olarak kendisine saygı duymamakla suçlayarak, “Benim bir iradem var” diye yanıtladı. Tartışma, başkan yardımcısının “Sorum şu: Tayland’ı tanıtmak için çalışabilir misin, çalışamaz mısın? Evet mi, hayır mı?” demesiyle devam etti. Itsaragrisil, daha sonra güvenlik görevlilerine yarışmacıyı otelden dışarı çıkarmaları talimatını verdi.

Başta Danimarkalı 2024 Kainat Güzeli Victoria Theilvig olmak üzere güzellik kraliçelerinden bazıları, Meksika Güzeli’ni desteklemek için kitlesel bir ayaklanma başlattı. Yarışmacıların salondan çıkmak üzere yerlerinden kalkmaları esnasında Nawat Itsaragrisil’in; “Durun, durun! Oturun!” diye bağırdığı duyuluyordu.

Olayın ardından Fátima Bosch, basına yaptığı açıklamada, yöneticinin saygısız davrandığını ve kendisine “Aptal” dediğini söyledi. Nawat ise bunu reddederek sözlerinin yanlış anlaşıldığını iddia etti.

Fatima Bosch

Geçen yılın Kainat Güzeli Victoria Theilvig, yarışmacıların kaldığı otelde düzenlenen kuşak takma töreninde, yarışma yetkilisinin onlarca güzellik kraliçesinin önünde Meksika Güzeli Fátima Bosch’u azarlaması üzerine salonu ilk terk eden isimlerden oldu.

21 yaşındaki Danimarkalı kraliçe, yarışma otoritesine karşı protestosunun gerekçesini açıklarken, “Bu, kadın haklarıyla ilgili. Başka bir kadını kötülemek… Bu son derece saygısızlıktır ve ben bunu hiç yapmadım. Bu yüzden paltomu alıp gidiyorum. Herkese saygı duyuyoruz ama işler böyle yürümez” dedi. Olay, Bosch’a yönelik bir saldırı olarak nitelendirildi ve Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum da dahil olmak üzere dünya çapında tepkilere yol açtı.

Ceren Arslan

“İLK 30’DAN DAHA ÇİRKİN BULUNDUM”

Ülkemizi temsil eden ancak dereceye giremeyen Ceren Arslan; “Çok çabaladık, emek verdik. O yüzden mutluyum, hepsi için ayrıca teşekkür ederim. Ben aslında ilk 5’i tahmin ediyorum ama bende kalsın orası da. Jürimiz demek ki beni o ilk 30’dan daha çirkin buldu. Yapacak bir şey yok, bir bildikleri vardır elbet. Her şey için teşekkür ederim” dedi.

OZAN GÜVEN’E HAPİS CEZASI

2020’de o dönemki sevgilisi Deniz Bulutsuz’u darp ettiği ve şiddetli şekilde yaraladığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan oyuncu Ozan Güven, yerel mahkeme kararıyla 2 yıl, 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ozan Güven, olaydan 5 yıl sonra konuşmaya karar vererek, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: Deni Bulutsuz, ifadesinde şunu söylüyor. “Saatlerce şiddet gördüm” diyor ya, bir kadını alıyorsunuz üzerine çıkıyorsunuz. Saatlerce şiddet uyguluyorsunuz. Bir kadının ne kadar canı olabilir. Yetmiyor, o kadını tutuyorsunuz saçlarından duvara vuruyorsunuz. Bu da yetmiyor merdivenlerden atıyorsunuz, bayılıyor. Üzerine su döküyor ayıltıp devam ediyorsunuz. Ve kadın evden çıkamıyor. Bunu yapan adamın ne korunmaya ne kollanmaya ne de yüzüne bakılacak bir mahluktur. Kim bunun karşısında olabilir. “Kapılar kapalıydı” diyor, kapılar açıktı. Ben iddia ettiği hiçbir şeyi yapmadım. Ben bir kadını dövmedim, bir kadına işkence yapmadım. Gözüne ne oldu bilmiyorum, sabun da kaçsa olabilir, bilmiyorum ben yapmadım. Ben bir kadını dövmedim. Bir kadını sevdim, onunla birlikte olmak istedim. Tanıdığım, tanımadığım, beni seven, bana inanan herhangi bir kadının içine azıcık bile bir şüphe düşürdüysem onların hepsinden tek tek özür dilerim. Ama bir tek senden özür dilemeyeceğim. Çünkü ben sana bir şey yapmadım. Bana açılan 6 davanın 5’inden beraat ettim, aklandım. Bir kadına tokat atarsanız bir yeri açılır, kırılır, çıkığı olur. Ayakta kalması mümkün değil.

EVRİM AKIN HAKKINDAKİ İDDİALAR

Asena Keskinci, 2007 – 2010 arasına ekrana gelen ‘Bez Bebek’ dizisindeki rol arkadaşı Evrim Akın hakkındaki iddiaları, magazin gündemini sarstı.

Evrim Akın – Asena Keskinci

Dizinin çekildiği dönemde anne ve babasının boşanma sürecinde olduğunu belirten Asena Keskinci, Evrim Akın’ın; “Senin annenle baban boşanıyor ya… Bir de ben seni bu diziden attırırsam ne olur? Sokakta mı kalırsınız?” dediğini ileri sürdü. Keskinci, annesiyle babasının boşanmasında payı olduğunu dile getirerek bu konuda şunları söyledi; “Anneme gidip, ‘Sen bana kocanın numarasını ver, ben sizi barıştıracağım’ diyerek babamın numarasını alıyor. Bu kadın, benim üvey annem oluyor. Hâlâ beraberler, aynı evde yaşıyorlar” dedi. Keskinci ayrıca zorbalığa maruz kaldığını da söyledi. Oyuncu Zeynep Gülmez, dizinin makyözü Arzu Yurter ve yönetmen Şahin Yiğit de Asena Keskinci’ye destek verdi.

“YAPMAM, YAPTIRMAM”

Evrim Akın, yaşananların ardından bir basın toplantısı düzenledi. Evrim Akın; “Beni bilen bilir; kadın çocuk ve hayvan hakları konusunda ne kadar hassas olduğumu… Bugün yaşadığım acıyı tarif etmem mümkün değil. Bu bir itibar suikastı. Görüyorum ki ardı arkası kesilmiyor. Benim ve ekibimin kariyeriyle oynanıyor. Konuşmuyorum. Çünkü 10 gündür hazmetmeye çalışıyorum. Ben nerede, kime ne yaptım, iyilikten başka… Ben kimsenin eşinden telefon falan istemedim. Bunların ispatları zaten sosyal medya yazışmalarında var. Kimsenin yüzüne duman üflemedim. Hele bunu bir çocuğu hiç yapmam, bir başkasına da yaptırmam. Onların zaten kendi özel odaları vardı anneleriyle oturduğu. Sette sigara içmek de yasaktır. Eğer Asena’ya kötülük yapmak istesem, menajerimden destek olmasını neden isteyeyim. Madem bu kadar kötüyüm, neden benimle programlara çıktı? Bana sosyal medyadan ‘Seni seviyorum’ ile başlayan ‘Bu kıyafetleri giyiyorum Evrim abla nasıl’ diye mesajlar attı. Neden annesiyle doğum günlerimi kutladılar?” ifadelerini kullandı.

Güray Keskinci

Asena Keskinci’nin babası Güray Keskinci ile ilişkisi hakkında da konuşan Evrim Akın; “2008’de boşanmış. 2011’de kendisi bana X üzerinden mesaj atmış. İlk defa numarasını 2012’de veriyor. 2020 – 2021 yıllarında kendisi duygularını anlatan bir mesaj yazdı. Ben şoka girdim. 6 ay sonra buluştuk, anlattı duygularını ve 3 yıldır birlikteyiz. Aradan kaç yıl geçmiş… Kimsenin yuvasını yıkmadım. O dönemlerde benim de bir ilişkim vardı” diye konuştu.

ASENA KESKİNCİ CEPHESİNDEN YANIT

Evrim Akın’ın ağlayarak yaptığı açıklamalar sonrasında, Asena Keskinci’nin avukatı Feyza Altun’dan yanıt geldi.

Açıklamada; “Duygusal ve fiziksel şiddete uğrayan herkesin çok iyi bileceği gibi, bu travmaların sindirilmesi; zaman zaman kabul edilebilmesi ve dile getirebilmesi yıllar almaktadır. Ve tek bir tetikleyici olay her şeyi haykırmanıza neden olur. Müvekkilim de bu etkenlerle, çocukluğunda Evrim Akın tarafından maruz kaldığı hareketleri kamuoyu ile paylaşmaya karar verdiğinde bunu samimi duygularla yapmıştır ve gerçeklerden başka bir şey anlatmamıştır. Zira bu olay, gelecek vadeden genç bir oyuncu olan müvekkilimin kariyerini dahi zedeleyebilecekken, ruhunda onarılamaz yaralar açtığı, yaşadığı bu acı ile gerçekleri konuşma kararı aldığı tüm açıklığıyla ortadadır. Ez cümle, henüz müvekkilim aleyhine açılmış bir dava olmadığı gibi, tek bir gözyaşı bile süzülmeden yapılan açıklamalardan ziyade hukuk önünde gerçeklerin açığa çıkması konusundaki kararlılığımızı kamuoyuna arz ederiz” ifadelerine yer verdi.

ad826x90

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Gwyneth Paltrow , erotik sahneyi neden reddettiğini açıkladı: Babam ve dedem izleyecekti

HIZLI YORUM YAP