41,8106$% 0,27
48,3832€% 0,47
55,7670£% 0,27
5.516,56%2,09
4.102,97%2,12
10.556,18%-1,53
Haberin Devamı
Körfez Akıntısı’ndan beş kat güçlü, Amazon Nehri’nden 100 kat büyük olan Antarktika Kutup Çevresi Akıntısı (ACC), dünyanın en büyük okyanus akıntısı. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir araştırma, bu önemli sistemin durma noktasına geldiği konusunda uyarıda bulundu.
Bonn Üniversitesi’nden bilim insanları, çekirdek örneklerini analiz ederek ACC’nin önemli ölçüde yavaşladığını tespit etti. Araştırma kapsamında ACC’nin şu anda 130.000 yıl öncesinin üçte biri hızda aktığı anlaşıldı.
Asıl endişe verici olan ise bu dramatik yavaşlamanın devam etmesi halinde felaketle sonuçlanabilecek durumların ortaya çıkma ihtimali.
VAZGEÇİLMEZ ÖNEME SAHİP
ACC, büyük ölçüde batı rüzgarları tarafından yönlendiriliyor. Bu rüzgarlar, dönen akıntının ısı, çözünmüş karbon ve besin maddelerini okyanuslardan okyanuslara taşımasını sağlıyor. Dolayısıyla ACC sadece bölgesel sıcaklıklar açısından değil, küresel iklimin ve ekosistemin tamamının devamlılığı açısından vazgeçilmez bir öneme sahip.
Haberin Devamı
Melbourne Üniversitesi’nden Dr. Bishakhdatta Gayen, parçası olmadığı araştırmayı Daily Mail için değerlendirdi.
Dr. Gayen, “Bu akıntı ‘motorunun’ bozulmasıyla, bazı bölgelerde daha aşırı iklim değişkenliği ve okyanusun karbon yutağı olarak işlev görme kapasitesinin azalması gibi sonuçlar yaşanabilir. Bu da küresel ısınmanın hızlanması gibi ciddi sonuçlar doğurabilir” uyarısında bulundu.
SCOTIA DENİZİNDEN ALINAN TORTU ÖRNEKLERİ İNCELENDİ
Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanuslarını birbirine bağlayan ACC, Antarktika kıtasını batıdan doğuya doğru dolaşıyor.
ACC küresel ısı transferi için kritik öneme sahip olsa da yıllar içinde nasıl değiştiği şimdiye kadar belirsizliğini korumuştu. Bonn Üniversitesi’nden bilim insanları, bu konuyu derinlemesine araştırmak için bir araştırma gemisi tarafından Antarktika’nın kuzeyindeki Scotia Denizi’nden toplanan tortu örneklerini inceledi.
Bu sayede, ACC’nin son 160.000 yılda hız ve konum olarak nasıl değiştiği hesaplandı.
Haberin Devamı
Dünyanın en büyük okyanus akıntısı olan Antarktika Kutup Çevresi Akıntısı (ACC), her saniye 173 milyon metreküp suyu kesintisiz bir halka halinde tüm Antarktika kıtasının etrafında dolaştırıyor. Doğudan batıya doğru akan ACC, Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanuslarını birbirine bağlıyor. Bu sayede ısı, çözünmüş karbon ve besin maddeleri okyanuslardan okyanuslara taşınıyor. Bilim insanları, ACC’nin küresel iklim ve hava sisteminin istikrarını korumada önemli bir rol oynadığına inanıyor.
Keşif ekibine liderlik eden Dr. Michael Weber, “Yaklaşık 130.000 yıl önce yaşanan sondan bir önceki sıcak dönemde hız, mevcut sıcak dönemi oluşturan son bin yılda görülen hızın üç katından fazlaydı” dedi.
Scotia Denizi
SEBEBİ KISMEN DOĞAL SÜREÇLER AMA…
Yavaşlamanın nedeni hala belirsiz olsa da araştırmacılar bu değişimin büyük kısmının Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesindeki farklılıklarla açıklanabileceğini öne sürüyor.
Bilindiği üzere Dünya, Güneş’in etrafında 100.000 yılda bir tekrarlanan eliptik bir yörünge ile dönüyor. Dahası Dünya’nın ekseni de 21.000 yılda bir eğim ve dönüş açısından değişiyor.
Haberin Devamı
Bu durum, rüzgarların hızı ve dolayısıyla ACC gibi rüzgarla hareket eden akıntıların hızı üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan güneş radyasyonunun yoğunluğunu etkiliyor.
Söz konusu etki, iklimin büyük ölçüde bugünküyle aynı olmasına karşın akıntının 130.000 yıl önce neden çok daha hızlı hareket ettiğini açıklayabilir.
Radyasyon yoğunluğundaki değişim aynı zamanda ACC’nin son sıcak dönemde Güney Kutbu’na bugünkünden 600 kilometre daha yakın olmasına da yol açmış olabilir.
Dr. Webber, “Her iki parametre de son sıcak dönemde eşzamanlı ve birbirini güçlendiren bir maksimuma ulaştı” ifadelerini kullandı.
Ne var ki araştırma sonucunda insan faaliyetlerinin ACC’yi daha da yavaşlattığı da görüldü.
Haberin Devamı
SİMÜLASYONDAN ÇIKAN SONUÇ KORKUTTU
Melbourne Üniversitesi’nden araştırmacılar, Avustralya’nın en hızlı süper bilgisayarını kullanarak, ACC’nin küresel ısınmaya nasıl tepki vereceğini simüle ettiler.
Bunun sonucunda, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ACC’nin hızını 2050 yılına kadar yüzde 20 daha yavaşlatacağına dair bulgular elde etti.
Bilim insanları geçmişte, daha sıcak hava daha hızlı rüzgarlar oluşturduğu ve sıcak su daha az yoğun olduğu için, gezegen ısındıkça akıntının hızlanacağını düşünüyordu.
Ancak, yapılan simülasyon, iklim değişikliğinin Antarktika’nın buz tabakaları üzerindeki etkileri dolayısıyla aslında ACC’yi genel olarak yavaşlattığını ortaya koydu.
Haberin Devamı
Şöyle ki buzullar eridikçe, okyanuslara büyük miktarlarda soğuk, tatlı su karışıyor. Bu da derin okyanusları doldurarak okyanus ısınmasının etkilerini dengeliyor ve akıntının yavaşlamasına neden oluyor.
OKYANUSTA BARİYER GÖREVİ GÖRÜYOR
Uzmanlara göre, ACC daha da yavaşlarsa küresel iklim üzerinde dramatik ve yıkıcı etkileri olması muhtemel.
Zira ACC, küresel balıkçılık sektörünün bel bağladığı balık popülasyonlarını besleyen besin maddelerinin Antarktika çevresinde dolaşımına yardımcı oluyor.
Akıntı aynı zamanda bir bariyer görevi görerek, sıcak suyu ve Güney Boğa Yosunu gibi istilacı türleri Antarktika’dan uzak tutuyor.
Bu bariyer zayıflarsa, daha fazla sıcak su Antarktika deniz buzuna ulaşacak. Bu da buz erimesini daha da hızlandırırken yavaşlama etkisini de daha da artıracak.
Sonuçta, küresel iklim modellerinde yaygın bir bozulmaya yaşanması ve okyanusların dünyadaki sıcaklıkları düzenlemeye yardımcı olma yetisi azalabilir.
230 MİLYON İNSAN İÇİN FELAKET OLABİLİR
Antarktika Buz Tabakası, dünyadaki tüm tatlı suyun yaklaşık yüzde 90’ını barındırıyor ve erimesi halinde deniz seviyesinde büyük artışlara neden olma potansiyelini taşıyor.
Araştırmacılar buz tabakasının yakın zamanda yok olacağını düşünmese de deniz seviyesindeki artışta hafif bir hızlanma bile bugün yüksek gelgit çizgisinin bir metre içinde yaşayan 230 milyon insan için felaket potansiyelini beraberinde getiriyor.
Atlantik Okyanusu’nun sirkülasyonu küresek iklimin düzenlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Bunun nedeni, Küresel Okyanus Konveyör Kemeri olarak adlandırılan, sürekli hareket eden bir derin su sirkülasyon sistemi. Bu sistem, sıcak ve tuzlu Körfez Akıntısı suyunu Kuzey Atlantik’e gönderip ve burada atmosfere ısı yayarak Batı Avrupa’yı ısıtıyor. Daha soğuk olan su, dibe çöküp Antarktika’ya kadar gidiyor ve nihayetinde Körfez Akıntısı’na geri dönüyor. Bu hareket, sıcaklık ve tuzun birleşiminden oluşan termohalin akıntılar tarafından besleniyor. Suyun dünya çapındaki yolculuğunu tamamlaması binlerce yıl sürüyor. Araştırmacılar, Küçük Buzul Çağı’nın sonlarına doğru Kuzey Atlantik’in ısınmaya başlamasıyla tatlı suyun, Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı (AMOC) adı verilen sistemi bozduğuna inanıyor. Şöyle ki Arktik deniz buzu, Arktik’i çevreleyen buz tabakaları ve buzullar erimeye başlayarak Kuzey Atlantik’e akan devasa bir tatlı su kaynağı oluşturdu. Bu devasa tatlı su akışı, yüzey deniz suyunu seyreltip daha hafif hale getirerek derinlere batmasını engelledi ve AMOC sistemini yavaşlattı. Araştırmacılar, AMOC’nin son küresel ısınmaya tepki olarak 1950’den bu yana daha hızlı zayıfladığını keşfetti.
Kara kış beklenenden erken geldi! Birçok ilde kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi