42,4509$% 0,46
49,3576€% 0,76
55,9503£% 0,59
5.550,65%-1,86
4.086,73%-1,84
10.565,74%-0,59
02:00
Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Çamlıca Mahallesi Bağlar Sokak’ta yer alan 4 katlı apartmanın bodrum katında 29 Mayıs 2024’te kan donduran bir olay yaşandı. Geçimini evlerde boyacılık yaparak sağlayan Murat Kılıç (40), kızları Zeynep (11) ve Aslı Kılıç’ı (6) bıçaklayarak, oğlu Muhammet Ali Kılıç’ı (3) da boğarak öldürdü.
Kılıç, olayın ardından polis ekiplerine giderek suçunu itiraf etti. Adrese giden ekipler, 3 çocuğun cansız bedenleriyle karşılaştı. Çocukların cenazeleri, Cumhuriyet savcısının incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Yapılan otopside, Murat Kılıç’ın kızlarının vücudunda yaklaşık 20 bıçak yarası tespit edildi. Çocukların cenazeleri, babalarından ayrı yaşayan anneleri Gülay Kılıç’ın yaşadığı Erzurum’un Karayazı ilçesinde toprağa verildi.
Gülay Kılıç ve öldürülen kızları Aslı ile Zeynep
Kardeşlerden geriye ölmeden önce yıkayıp evlerinin penceresine asılan kıyafetleri kaldı. Kılıç ise emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı Nöbetçi 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi tarafından, ‘Kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Can güvenliği açısından Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik koğuşta kalan Murat Kılıç’ın, nöbetçi mahkemede verdiği ifadede olay günü babasının evinde kaldığını belirterek, “Sabah işe gitmek üzere uyandım. Sigara almak için markete gittim. Bu sırada eşimin, çocuklarımı yanından zorla alıp getirdiğime ilişkin şikayeti üzerine güvenlik güçlerinden hakkımda tedbir kararı çıktığını öğrendim. Kafam attı, işe gitmemeye karar verdim. Olay yerine gittim. Çok fazla hatırlamıyorum. Ne yaptığımı bilmiyorum. Ne olduğunu yengem beni telefon ile aradığında fark ettim. Bir anda üzerime baktığımda her tarafın kan olduğunu gördüm. Bu sırada yaralandığımı düşündüm. Ne yaptığımı o anda anladım. Evde üzerimi değiştirip dışarı çıktığımı, kağıtlara yazılar yazdığımı hatırlıyorum. Üç kez canıma kıymak istedim, başaramadım. Çok pişmanım. Tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmemi talep ederim” dediği öğrenildi.
Çocuklarını evde öldürdüğü yerleri yazdığı notlarının yanı sıra çocuklarının yanına bıraktığı, “Benim hiç psikolojik problemim yoktu. İftira atarak psikolojimi bozdular” yazılı notu da yer alan Kılıç’ın, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nce düzenlenen raporda akıl hastalığının bulunmadığı ve bu fiillere karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu bildirildi.
‘Altsoydan birine karşı ve çocuğa ya da beden bakımından veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme’ suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Bursa 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanan Kılıç, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmada Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu. İfadesinde, ayrı yaşadığı eşinin kendisine tuzak kurduğunu iddia eden Murat Kılıç, şunları söyledi:
“Ben eşimle boşanma aşamasındaydım. Eşim, çocukları alıp, babasının evine Erzurum’a gitti. Eşim bana tuzak kurmuş, ben farkında değilim. Ablasına Erzurum’a gelmemi söylemiş ama ben bilmiyorum. Beni Erzurum’a götürdüler. Beni gönderdikten sonra jandarma çağırmışlar, bana dava açmışlar. Benim bundan da haberim yok. Ben sadece jandarma çağırıp, beni şikayet ettiklerini biliyorum, dava açtıklarını bilmiyorum. Kardeşi jandarmaya, ‘Geldi sizi öldürürüm, çocukları öldürürüm’ diye tehdit ettiğimi söylemiş. Eşim de ifadesinde ‘Senden boşanırım, seni öldürürüm, öldürdükten sonra çocukları senden alırım. Bir daha göremezsin’ dediğimi söylemiş. Kendini öldüren insan, çocukları senden alıyor, bir daha nasıl göremiyorsun? Meğerse benim sesimi kaydediyormuş 8 ay boyunca. Zaten 5 ay boyunca ben hiç aramadım. 3 ay içinde benim sesimi kaydetmiş, WhatsApp’tan yazdığımı almış, çocukları bana vermiyor gibi gözüküyor. 8 ayın sonunda, mahkemeye 1 ay kala da bana dedi, ‘Ben sana çocukları veriyorum.’ Çocukları ben Bursa’ya getirdim. Dava günü geldi. e-Devlet’ten baktım, kadın bana 5 tane dava açmış, 2 tane ayrı ayrı tehdit açmış, 1 tane hakaret açmış, 1 tane çocuk kaçırma açmış. O gün e-Devlet’ten boşanma davasına baktığımda, 5 tane davayı ve bu ifadeyi de görünce, ben cinnet getirdim. Ben nasıl çocuklarımı götürmüşüm, nasıl öldürdüm onu bilmiyorum. Yeter artık bıktım. Meğerse kadın benim sesimi kaydediyormuş, tuzak kuruyormuş.”
Murat Kılıç
Olay günü hakkında açılan davaları görünce sinir krizi geçirdiğini öne süren sanık, “Olay günü davaları görünce kendimden geçtim, gidip çocuklarımı öldürmüşüm. Farkında değildim ki ben. Hatırlamıyorum ki çocukları nasıl öldürdüğümü bile. Bir insan kendi çocuğunu öldürür mü? Bebek altını değiştiriyorum ben. Getirmişim, bakıyorum. Canım ciğerim, benim tek derdim çocuklarımdı. Kadın benim fakir, yoksul olduğumu biliyor, dalga geçiyor bir de. ‘Sen yoksulsun’ diyor, ‘Senin bodrum kattaki evinin duvarı dökük’ diyor, ‘Ben geri gelmem’ diyor. Ama meğerse beni kandırıyormuş, el altından su yürütüp 5 tane dava açıyormuş” dedi.
Murat Kılıç, Mahkeme Başkanının, çocukların yanında bulunan, ‘Aslı burada, Zeynep’i sonradan getirdim’, ‘Zeynep bu büyük bıçakla öldü’ yazılı notları kimin yazdığını sorması üzerine ise “Hatırlamıyorum. Ben yazmışımdır. Başka kim yazacak? Ama ben hatırlamıyorum ne yaptığımı” diye yanıt verdi.
Telefon incelemesinden gelen raporları okuyan Mahkeme Başkanının, Z.Ş. isimli biri tarafından olay günü saat 02.33’te, Hz. İbrahim ile Hz. İsmail kıssasını anlatan mesajı sorduğu sanık, Z.Ş.’yi tanımadığını, mesajı da hatırlamadığını söyleyerek, “Ben, ben bana bu tarz mesaj geldiğini hiç görmedim. Ben bu tarz olaylara da hayatta inanmam. Yani birisi bana böyle dinle ilgili bir şey atmış. Oğlunu kesersen cennete gidersin. Kızını öldürürsen buraya. Ben bu tarz olaylara hayatta inanmam. Benimki kendinden geçmeyle ilgili, cinnetle ilgili bir şey. Ben bu tarz olaylara inanmam. Dinime çok bağlıyım ama. Ben bu tarz olaylara hayatta inanmam ki” diye konuştu.
Ayrılmak üzere olduğu eşine gönderdiği, “De ki öldür, kendimi öldüreyim. Sen söyle kendini öldür. Ben onu da yapayım. Kendimi asayım mı? Söyle. Çocuklarımı dövüyorum, lanet olsun bana” mesajlarının da hatırlatıldığı Kılıç, eşinin ailesini suçladı. Ailenin iftira atan ve dedikoducu olduğunu söyleyen sanık, “Eşimin ailesi çok değişik bir aileymiş. Benim bundan haberim yok. Eşimin ailesi mesela köyde ufak bir şey olsun millete yayarmış. Amcama da aynısını yapmış ama benim bunlardan haberim yok. Ben Bursa’da uzak bir şehirde yaşayan bir insanım. Yani çok iftira atan bir aileymiş. Olmadığı şeyi yaptıran bir aileymiş. Ben de baktım bana böyle yapıyor, ‘Yeter artık ya, öldür de öldüreyim. Ver çocuklarımı kurtulayım’ anlamında söyledim” dedi.
Mesajları okumaya devam eden Mahkeme Başkanı, “Şimdi olay günü attığın mesajları okuyorum. ‘Ailene bir şey olmayacak. Çok şeytana uydun. Sen bana diyordun ayda bir gel, gör. Ne yapacaksın çocuksuz. Son pişmanlık fayda etmez, olan çocuklara, sana, bana oldu. Evet. Sen sebep oldun Gülay. İnadın yüzünden perişan ettin hem kendini hem beni hem çocukları. Çünkü yuvanı yıktın sen. Güzellik varken, şeytanlığa gerek yok. Sen normal boşanmak varken, şeytana uydun’. Ondan sonra ‘Çocuklardan ayrılırsan üzülür müsün?’ diye mesaj atmışsın. ‘Çok ağlama’ demişsin. Aynı olay günü bunlar. Olay günü saat 11.38’de de ‘Çocuklar kara toprak oldu, deli ettin beni’ diye mesaj atmışsın karına. Bunlara ilişkin ne diyorsun” diye sordu. Tutuklu sanık bu mesajları da hatırlamadığını iddia ederek, “Valla ben ne yazdığımı bilmiyorum, hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
Duruşma, tanıkların dinlenmesi ve Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporun beklenilmesi için ertelenirken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Kızılcık Şerbeti’nde sular durulmuyor! Doğukan Güngör’den rol arkadaşına gönderme
1
Tüm Gözler Amerikan Senatasonun Vereceği Son Kararda
42847 kez okundu
2
Tüm Gözler Amerikan Senatasonun Vereceği Son Kararda
42536 kez okundu
3
Suriye Savunma Bakanlığı, SDG’nin Halep’e terör saldırısı düzenlediğini duyurdu
3424 kez okundu
4
Cumhurbaşkanı’ndan savunma sanayiye büyük övgü!
3164 kez okundu
5
Cumhurbaşkanı’ndan savunma sanayiye büyük övgü!
3125 kez okundu