41,6029$% 0,23
48,8918€% 0,44
56,0225£% 0,24
5.178,62%0,38
3.876,98%0,48
10.959,72%-0,48
Haberin Devamı
TÜM dünya önceki akşam ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’de barış planını görüştüğü Oval Ofis zirvesini takip etti. Yaklaşık 3 saat süren görüşmenin ardından Netanyahu’nun 20 maddelik barış planını kabul ettiğini duyuran Trump, topun Hamas’ın sahasında olduğunu söyledi. Trump anlaşmanın “Ortadoğu’ya ebedi barış getireceğini” söylese de Netanyahu’nun talepleri doğrultusunda kritik değişiklikler yapıldığı belirtilen planda belirsiz kalan bazı alanlar var. Peki Gazze’de masaya gelen son plan ne içeriyor?
– SAVAŞ NASIL BİTECEK
Beyaz Saray tarafından yayımlanan anlaşma metnine göre “her iki tarafın da anlaşmayı kabul etmesiyle” birlikte Gazze’de savaş derhal duracak. Savaşın durmasının ardından İsrail ordusu mevcut pozisyonlarından belirlenen hatta doğru geri çekilecek ve ölü ya da diri rehinelerin tamamının salı verilmesi ile İsrail’in Filistinli tutukluları salıverme işlemlerinin hazırlığına başlanacak. Bu esnada İsrail ordusu her türlü askeri operasyonları durduracak ve cephe hattı dondurulacak. Anlaşmanın kabulünü takip eden 72 saat içinde tüm rehineler serbest bırakılacak, İsrail de buna karşılık olarak ömür boyu hapis cezası alan 250 Filistinliyi, 7 Ekim sonrası tutuklanan 1700 Gazzeliyi ve 15 Gazzelinin naaşını teslim edecek.
Haberin Devamı
– İSRAİL BÖLGEDEN ÇEKİLECEK Mİ
Anlaşmada İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesine yönelik ifadeler oldukça belirsiz. Anlaşmanın üçüncü maddesinde İsrail’in ‘aşamalı tam geri çekilmesi’ öngörülse de 16’ncı maddede yer alan ifadeler bu konuda inisiyatifi İsrail’in eline bırakan bir tonda. Bu maddede “İsrail’in Gazze’yi işgal ya da ilhak etmeyeceği” ifade edilse de, Gazze’de kurulacak bir “güvenlik çemberinde varlığını sürdüreceği” belirtiliyor. İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi “bölgenin terör tehdidinden arındırılması” şartına bağlanırken, çekilme takvimiyle ilgili bir ayrıntıya da yer verilmiyor.
Haberin Devamı
– GAZZE’Yİ TRUMP MI YÖNETECEK
Anlaşma metni, bölgenin işleyişini denetleyecek “teknokratik ve apolitik bir Filistin komitesinin geçiş yönetimini” öngörüyor. “Gazze halkı için belediye hizmetlerinin ve kamu hizmetlerinin günlük işleyişinden sorumlu olacağı” belirtilen bu komitenin nasıl oluşturulacağı veya üyelerini kimin seçeceği konusunda ise ayrıntı yok. Filistin komitesi ise ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlık edeceği, İngiltere Başbakanı Tony Blair’in yanı sıra da ‘daha sonra açıklanacak diğer devlet başkanları’nın yer alacağı ‘barış kurulu’nun gözetimi ve denetimi altında olacak. Anlaşma metnine göre bu kurul, “Gazze’nin yeniden inşası için çerçeveyi belirleyecek ve fonlamayı yönetecek”. Öte yandan, bu kurul ile Filistin komitesi arasındaki ilişkinin niteliği veya günlük kararların hangi düzeyde alınacağı açıklanmıyor.
Haberin Devamı
– RAMALLAH BU İŞİN NERESİNDE
13’üncü madde ‘Hamas’ın ve Gazze’deki diğer silahlı grupların hiçbir koşulda savaş sonrası bölgenin yönetiminde söz sahibi olmayacağını’ belirtiyor. 9’uncu madde ise Ramallah merkezli Filistin Yönetimi’nin (FY) “reform programını tamamlamasının ardından” Gazze’yi devralacağı belirtiliyor. Ancak FY’nin Gazze’yi devralmaya hazır olduğunu kimin onaylayacağı veya FY’nin bölgenin yönetimini ele alabilmesi için hangi kriterleri karşılaması gerektiği belirsizliğini koruyor.
– ULUSLARARASI GÜCÜN ROLÜ NE
Anlaşmanın 15’inci maddesi, savaşın bitmesinin hemen ardından, “ABD’nin Arap ülkeleri ve uluslararası ortaklarıyla birlikte Gazze’ye derhal konuşlandırılacak bir Uluslararası İstikrar Gücü oluşturulmasını” öngörüyor. Ancak bu gücün hangi ülkelerden oluşacağı, yetki alanının ne olacağı, hangi angajman kurallarına tabi olacağı gibi konulara dair anlaşma metninde bir ayrıntı yok. Söz konusu güç olası sıcak temaslarda Hamas’la mücadele edecek mi ya da Filistinlileri korumak üzere İsrail ordusuna karşılık verebilecek mi gibi sorular anlaşma metninde yanıtlanmıyor. Öte yandan uluslararası gücün Gazze Şeridi’nde uzun vadeli güvenlik çözümü olarak Gazze’de seçilmiş Filistin polis güçlerini eğiteceği, bu konuda Ürdün ve Mısır ile istişare edileceği kaydediliyor.
Haberin Devamı
– FİLİSTİNLİLERE NE OLACAK
Savaş hemen bitse de yerinden edilmiş 2 milyon Gazzelinin hem mevcut şartlarının iyileştirilmesi hem de gelecekteki durumları çözülmesi gereken belki de en acil sorunlardan biri. Metnin 7’nci maddesinde “anlaşma kabul edilir edilmez tam kapsamlı yardım derhal Gazze Şeridi’ne gönderileceği” ayrıca “altyapının (su, elektrik, kanalizasyon) onarımı, hastane ve fırınların yeniden hizmete girmesi ve enkaz kaldırma ile yolları açmaya yarayacak gerekli ekipmanların girişinin” sağlanacağı belirtiliyor. Yardımın dağıtım ve giriş sürecinin ise Birleşmiş Milletler ve ajansları ile Kızılay ve uluslararası kuruluşlar tarafından yürütülmesi öngörülüyor. 12’nci maddede ise “kimsenin Gazze’den ayrılmaya zorlanmayacağı, isteyenlerin de bunu serbestçe yapabileceği ve geri dönme hakkına sahip olacağı” kaydediliyor.
Haberin Devamı
– UFUKTA FİLİSTİN DEVLETİ VAR MI
Bağımsız Filistin devletinin kurulmasıyla sağlanacak iki devletli çözüme ise anlaşmanın son iki maddesinde muğlak bir şekilde değiniliyor. Son madde “ABD’nin İsrail ve Filistinliler arasında birlikte yaşamanın ufkunu belirleyecek diyaloğu başlatacağı” kaydedilirken, Filistin devletinin kuruluşu değil bu yönde diyaloğun başlamasına yönelik ifadeler kullanılıyor. Filistin devletini bir hak değil, “Filistinlilerin isteği” olarak tanımlayan metni, bu yolda diyaloğun başlamasını da “Gazze’nin kalkınması ve Filistin Yönetimi’nin reform programını tamamlaması” gibi çerçevesi muğlak bir koşula bağlıyor.
BU PLAN O DEĞİL… NETANYAHU METİNDE NELERİ DEĞİŞTİRDİ
ABD Başkanı Trump, İsrail’in anlaşmayı kabul ettiğini söylerken, geçen hafta salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında yapılan Müslüman liderler toplantısına işaret ederek bölge ülkelerinin de planını desteklediği vurgusunu yaptı. Ancak Trump’ın geçen hafta sunduğu 21 maddelik planla Netanyahu’nun kabul ettiği 20 maddelik plan arasında kritik farklar olduğu belirtiliyor. Buna göre değişim yapılan ilk kritik konu Hamas’ın silahsızlandırılması. Geçen haftaki metinde “barışçıl birlikte yaşamayı taahhüt eden Hamas üyelerine af” öngörülürken, yeni metinde bu durum Hamas üyelerinin silah bırakmasına bağlanıyor. Önceki anlaşmada “saldırı amaçlı askeri yapının” yok edileceği ifadesinin yerine “tüneller ve silah üretim tesisleri dâhil olmak üzere tüm askeri” altyapı ifadesi getiriliyor. Bir diğer konu ise İsrail’in Gazze’den çekilme koşullarındaki ifade değişiklikleri. ABD planının ilk halinde İsrail ordusunun “işgal ettiği Gazze topraklarını kademeli olarak devredeceği” belirtilirken, yeni metinde İsrail’in “uluslararası güç, garantörler ve ABD arasında mutabık kalınacak, silahsızlandırmaya bağlı standartlar, kilometre taşları ve zaman çizelgelerine göre geri çekileceği” ifadesiyle inisiyatif İsrail’e bırakılıyor. Amerikan Axios değişikliklerin Müslüman ülkelerde rahatsızlık yarattığı ve Katar’ın ABD’den anlaşmayı tekrar müzakere etmeden yayımlamamasını istediğini iddia etti.
GAZZELİLER KUŞKULU
YIKIMIN ortasında, çadır kentlerde hayatta kalmaya çalışan Gazzeliler, Trump’ın barış planına umutla değil kuşkuyla bakıyor. Gazze’nin güneyinde “insani bölge” ilan edilen ancak işgal güçleri tarafından daha önce defalarca bombalanan El-Mevasi’de yaşayan 39 yaşındaki bilgisayar programcısı İbrahim Cudeh, Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada “Bu plan gerçekçi değil. ABD ve İsrail’in, Hamas’ın asla kabul etmeyeceğini bildiği şartlarla yazılmış” dedi. Planın iyi niyetli olmadığını söyleyen 52 yaşındaki Ebu Mazen Nassar “Bu tamamen manipülasyon. Tüm esirlerin serbest bırakılması isteniyor ama savaşın bitmesine dair resmi bir garanti yok” diye konuştu. Bu arada İsrail’in dünkü saldırılarında aralarında hamile bir kadın, bir çocuk ve gazetecinin de bulunduğu 58 Filistinli hayatını kaybetti.
Ukrayna savaşında nükleer alarm, Zaporojye santralının elektriği kesildi