41,7259$% 0,23
48,5481€% 0,43
55,9712£% 0,24
5.424,18%1,56
4.037,92%1,34
10.823,65%0,09
AYDIN HASAN / HANDE ATILGAN / Ankara – Suriye’nin kuzeydoğusunu denetimi altında bulunduran, terör örgütü PKK/YPG’nin de dahil olduğu SDG’nin 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde merkezi yönetime entegrasyonu için verilen süre bu yıl sonunda sona erecek. Buna kapsamda Suriye’de son günlerde diplomatik temasların yanı sıra sahadaki hareketlilik de arttı. ABD heyeti, önceki gün SDG’nin yöneticilerinden Mazlum Abdi’ye ziyarette bulundu. Dün de Abdi’nin yer aldığı SDG heyeti Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüştü. Şara, Mazlum Abdi başkanlığındaki heyet ile yaptığı görüşmenin ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper’ı kabul etti. Görüşmenin, 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması çabaları kapsamında gerçekleştiği belirtildi.
Haberin Devamı
Uzmanlar, bu gelişmelerin yanı sıra MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamasının ardından İmralı’dan yapılacak çağrıya ilişkin muhtemel tepkiler ile SDG’nin tavrının “terörsüz Türkiye” sürecine etkilerini Milliyet’e değerlendirdi.
Sessiz ve derinden
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: İmralı her halûkarda muhakkak önemli bir faktör. Kuzeydoğu Suriye’de yani Amerikan şemsiyesi altında hâlâ yaşamakta olan Suriye’de etkisinin ne olup ne olmadığı hususunda da çok ciddi tereddüt var. Amerika Kuzeydoğu Suriye’de gerçek anlamda ne yapmak istediğini ortaya koyabilmiş değil. Suriye’de şu sırada el altından Türkiye çok ciddi bir faaliyet göstermekte. MİT orada bir güç olaraktan kendini kabul ettirmiş durumda. Ama çok sessiz ve derinden gitmekteyiz. Şu anda terörsüz Türkiye süreci iyi gidiyor ama Suriye faktörü de bunun üzerinde hep bir gölge gibi var. Türkiye’de zaten yapabilecek ne varsa yapıldı. Türkiye’nin içinden artık bundan sonra bir sorun çıkmaz. Barışçıl bir noktaya gelinebilecek gibi görünmeye başlarsa, o zaman Suriye’nin parçalanıp gitmesine de müsaade etmeyecek Amerika. SDG’nin tutumu Türkiye’deki süreci etkileyebilir. Trump da bizim aleyhimizde değilmiş gibi gözüküyor. Cumhurbaşkanımızla arası çok iyi. Bu inşallah beklediğimiz sonucu da verir. Bu olabildiği takdirde ve Amerika da orada daha bir gücünü gösterecek bir noktaya taşındığında, biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmiş olacağız. Bu da müdahaleyi gerektirebilecek bir noktaya gitme ihtimali olan bir konudur.
Haberin Devamı
‘Öcalan yetmez’
Prof. Dr. Özlem Pusane (Işık Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü): Suriye’de güven tesis etmeye yönelik, hem vatandaşlar hem uluslararası toplum açısından; hem Suriye’deki hem Suriye dışındaki aktörler açısından, sorunlar üst üste geldi. Alevilere, Dürzilere karşı yapılanlar gibi tecrübeler her seferinde güveni biraz daha azaltıyor. Suriye’ye müdahil o kadar çok aktör var ki şu anda. O yüzden kalıcı bir sükunet ve barış ortamına ulaşılması için bu aktörlerin hepsinin bir şekilde ortak bir noktada buluşması lazım ya da bu aktörlerden en güçlüsünün ya da güçlülerinin bir çözüm empoze etmesi lazım. Şu anda ortak bir nokta aranmaya çalışılıyor. 10 Mart Mutabakatı ile birlikte, Suriye içindeki belli başlı iki aktör ortak bir noktaya varıyor gibi görünmüştü ama sonrasında yaşanan gelişmeler tereddütler oluşturdu. Suriye içindeki belli başlı aktörler hala pozisyonlarını netleştirip güçlendirmeye ve kendi açılarından daha güçlü bir pozisyonda bu müzakere ya da pazarlık sürecine devam etmeye çalışıyorlar gibi görünüyor. Öcalan’ın Mazlum Abdi ile farklı bir hukuku olduğu söyleniyor ama Suriye’de o kadar çok aktör var ki, onun da tek başına etkisinin olabileceğini zannetmiyorum. Üstelik SDG, sadece YPG’den oluşan bir yapı da değil.
Haberin Devamı
‘SDG içinde farklı ekoller var’
Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi Araştırma Direktörü Ömer Özkızılcık: SDG’de farklı görüşlere sahip ekoller arasında Amerikancı ekol üzerine şu an ciddi bir baskı var. İrancı ekol zayıflamış durumda. İsrailci ekolun tutumu daha olumsuz. Bir de doğrudan Öcalan’ın sözünü dinleyen bir ekol var. O ekolün üzerine baskı kurmak adına Bahçeli’nin yaptığı çağrı olumlu katkı sağlayabilir. SDG’nin söylem ile eylemi arasında ciddi bir makas var. Terörsüz Türkiye sürecini yanlış okuyorlar. O süreç sebebiyle Türkiye’nin askeri olarak müdahale edemeyeceğini değerlendiriyorlar. Türkiye’deki sürecin ilerlemesi için Suriye’deki sürecin ilerlemesi gerekiyor. Ama Suriye’de bir askeri çözüm olursa bu Türkiye’deki sürecin akamete uğratmaz.
Haberin Devamı
‘Birleşik, tek Suriye’ mesajı
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye’de SDG’nin yöneticilerinden Mazlum Abdi ile görüştü. Mazlum Abdi, görüşmeye ilişkin açıklamasında “Suriye’de siyasi entegrasyonu desteklemeyi, ülkenin toprak bütünlüğünü korumayı ve Suriye halkının tüm bileşenleri için güvenli bir ortam yaratmayı amaçlayan bir dizi konuyu tartıştık. Tüm Suriyeliler için birleşik, tek bir Suriye hedefimizde kararlıyız” dedi.
‘KATİ ÇÖZÜM SİLAHSIZLANDIRMA’
HANDE ATILGAN / Ankara – Suriye’nin kuzeyindeki Halep kentinde, hafta sonu ve önceki gün terör örgütü PKK/YPG’nin belkemiğini oluşturduğu SDG ile Suriye güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Suriye Savunma Bakanı Mührehef Ebu Kasra, DSG’nin yöneticilerinden Mazlum Abdi ile bir görüşme yaptığını, Suriye’nin kuzeyi ve kuzeydoğusundaki tüm cephelerin yanı sıra askeri konuşlanma noktalarında kapsamlı bir ateşkes üzerinde mutabakata vardıklarını, anlaşmanın derhal uygulanmaya başlayacağını duyurdu.
Haberin Devamı
‘Sürpriz değil’
Emekli Tümgeneral Okkan, YPG’nin tutumuyla ilgili Milliyet’e şu değerlendirmede bulundu: “Terör örgütünün bir terör örgütü olmasından kaynaklanan şekliyle, bu bölgedeki istikrarı bozucu davranışları devam ediyor. Zaten Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin baştan beri söylemek istediği de bu. Bu örgüt bu şekilde kaldığı müddetçe veya bir yerde federasyon, konfederasyon gibi dayatmalarla yola devam ettiği müddetçe, Suriye’de istikrar sağlanamayacağı kesin. Bu çatışmalar aslında bir sürpriz değil ve bu terör örgütünün varlık sebebi bu çatışmalar. Getirilecek kati çözüm, terör örgütünün silahsızlandırılması.”
Okkan, “Bu türlü davranışlardan hoşnut olan bölge ülkeleri de var, başında İsrail geliyor. Suriye’deki istikrar İsrail’in işine gelmiyor. O yüzden gerek Suriye’nin iç istikrarı için gerekse bölgesel istikrar için mutlaka bu terör örgütünün silahsızlandırılması şart. Siyaseten şu anda bir şans tanındı. Eğer bu şansı kullanma noktasında gecikirse, ona göre devletler bunun çaresine bakar. Suriye devletinin bu tür terör faaliyetlerine göz yumması devletler hukukuna göre de uygun değil” dedi.
HALEP’TE ÇATIŞMA SONRASI ATEŞKES
Halep’te yaşanan çatışmalar sırasında siviller büyük panik yaşadı. Bölgede silah seslerinin artması üzerine çok sayıda kişi güvenli alanlara kaçmaya çalıştı.
Normalin 7 misli fazla! Güllü'nün ölümünde ilaç detayı: 'Pencerenin önü hiç dağılmamış'